NATO ve FETO, et-tırnak gibidir

Nurettin Veren-Yeni Akit-17 Mayıs 2017

(Kaynak:http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/nurettin-veren/nato-ve-feto-et-tirnak-gibidir-19488.html)

Darbe girişimine ilişkin soruşturmada, NATO’da görevli TSK mensubu 462 subaydan, 237’si hakkında FETÖ’den adli ve idari işlem yapıldı. 200’ü geri dön çağrısına uymadı, üçü general ve amiral rütbesinde. Bunlardan ABD’de görevli Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu ile Güneydoğu Avrupa Tugayı’nda görevli Tuğgeneral Numan Yediyıldız, TSK’dan ihraç edildi. Almanya’da görevli Tuğgeneral M.Y’nin ise ihraç edildiği ve hakkında yakalama kararı olduğu öğrenildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yunanistan’ın darbeci askerleri iade etmemesi ile ilgili, yargı bağımsızlığını gerekçe gösteren Yunanistan yetkililerine sert tepki gösterdi.

Bekir Bozdağ sosyal paylaşım sitesinde şunları yazdı. Teröristleri, katilleri, darbecileri, hainleri, teslim etmemeyi, Başbakan dahi kimse hukuk devleti yargı bağımsızlığı ile izah edemez. Uluslararası görevdeyken, darbe soruşturmaları kapsamında ülkeye çağrılan, ancak dönmeyen Türk subaylarının bazılarının bulundukları ülkelere sığınma başvurusu bize açıkça şunu gösteriyor.

NATO’ya bağımlı halde yetiştirilen bu subayların, esas komuta merkezi ABD ve NATO’dur. Alman medyası, NATO işlerinde görev yapan yaklaşık 40 yüksek rütbeli Türk askeri personelinin de Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğunu, müttefik olan diğer NATO ülkelerinin hepsi de, bu darbeci hainleri kabul etme hazırlığında tereddüt göstermedikleri gibi; Suriye sınırımızda, güya DAEŞ’e karşı kullanmak üzere PKK ve PYD’ye ağır silahlar vererek, Türkiye’nin düşmanı olan bu örgütleri üzerimize salarak, açıkça savaş ilan etmekten geri durmuyorlar.

Müttefiklik tiyatrosu, artık Türkiye’nin sırtında büyük bir kamburdur. Maskeler düşmüş ve oyunlar da bozulmuştur. Türkiye’nin açıkça bu yapılan ihanetlere karşı bir tavır belirleme zamanı gelmiştir. Kendi elimizle, başımızı kesen bu hain yapıya ödün vermek ve hâlâ daha görmemezlikten gelmek, zilletle ölmeyi kabul etmektir. Kesinlikle bu millet, bu haksızlığı kabul etmeyecektir.

Her meselede olduğu gibi, sine-i millete dönerek, AB ve NATO’dan çıkma hususunda, açık ve net bir referandum yapılmalı, bu maskeli baloya bir son verilmelidir. Kendi öz benliğimize ve kimliğimize dönerek, yıllardır vermiş olduğumuz NATO üyeliği aidatından da kurtularak düşmanı düşman, dostu dost bilerek yürümek mecburiyetindeyiz. 

FETÖ’nün, Rusya’nın dağılmasından sonra, şimdi daha açık anlıyoruz ki, Türkiye’de olduğu gibi Türki Cumhuriyetler içinde de planlanmış bir şekilde, ABD adına bütün Türk okulları diyerek açtığı okullarda gizli Amerikan sempatizanı ve İngilizce dili ile eğitim yapma politikalarıyla, ABD’nin 50 yılda 100 milyar dolar harcayarak yapamayacağı, ABD ve NATO’ya asker yetiştirme planı uygulanmıştır.

Aynı zamanda FETÖ’nün, dünyanın değişik yerlerinde açmış olduğu okullarda ABD’nin casus borsası ve atlama tahtası olarak kullanılmaktadır. Yani iki yönlü iş yapılmaktadır. Bir taraftan ABD’nin casuslarının, sığınma alanı olarak okullarda İngilizce öğretmenliği görüntüsü altında bir ajan borsası kurulmuştur. Diğer yönden de, o ülkenin üst düzey elit tabakasının ve üst düzey yöneticilerinin çocukları, ABD’ye yönlendirilerek aldıkları NATO eğitimleriyle kendi ülkelerinin başına geri getirilip, tıpkı Türkiye’deki darbeciler gibi uyuyan hücreler halinde, kendi ülkelerinin darbelerini yapacak kişiler olarak hazır bekletilmektedir.

Bu kadar korkunç bir planı herhalde şeytan dahi hazırlayamaz ve düşünemezdi. Şuanda yayıldığı bütün dünya ülkelerinde de, NATO’ya asker yetiştirmek üzere o ülke insanlarının evlatlarını, işbirliği yaparak FETÖ ve NATO iş birlikteliği istikametinde hazırlamaktadır. 

ABD, yeryüzü devleti ve komutanlığına talip olduğu gibi, FETO da dünya devletlerinin hepsini kendisine mürit yaparak, dünyada hiç eşi emsali olmayan harmanlanmış karma bir din kurarak, kendisinin kâinat imamı olması hususunda ABD ile et-tırnak gibi olmuştur.

Bir taraftan ABD’nin, onu dünyanın her tarafında kullanabileceği bir maşa olarak önünü açtığı gibi, o ülkelerden de NATO›ya, o ülkelerin evlatlarını devşirerek ve değiştirerek asker kazandırmaktadır. 90 yılından itibaren dışa açılan FETÖ, dünya devletleri içerisinde, yani 25-30 senedir, iş adamlarını, öğretim üyelerini, okulları ve üniversiteleri kullanarak, kurmuş olduğu  Masonik, Siyonist ve Cizvit benzeri sistemler ile bu al gülüm ver gülüm ekseninde cereyan eden, NATO ve FETÖ iş birliktelikleri kesinlikle bozulması ve bütün dünyaya detaylı bir şekilde anlatılması gerekir. 

ABD Savunma Bakanı James Mattis, “NATO üyelerinin savunma harcamalarını arttırma olmaması durumunda, ülkesinin NATO’ya olan desteğini azaltacağının uyarısında bulunarak, Amerikalılar sizin çocuklarınızın gelecekteki güvenliğine, sizden daha fazla önem veremez” dedi. 

Ortak ülkelerin NATO’ya daha fazla ödenek ayırmalarını, en az üye ülkelerin ekonomisinin % 2’sini savunmaya harcamasına ilişkin plana uymaları gerektiğini hatırlattı.

Örnek olarak: Rusya’nın, Ukrayna toprağı Kırım’ı ilhak etmesini ve DEAŞ’ın, Suriye ve Irak topraklarını ele geçirmesi karşısında bir korku vermeye çalışarak, bir ders vermek üzere hatırlatmada bulundu.

NATO üyelerinden; İngiltere, Estonya, Polonya, Yunanistan ve ABD, savunmada % 2’lik harcama yapıyor. Ekonomisi en güçlü ülkeler, G7 üyesi Fransa’nın savunma harcaması 1,78, Almanya’nın 1,19, İtalya’nın 1,11, Kanada’nın 0,99’da kalıyor. Türkiye’nin savunma harcaması ise % 1.56’dır.

Bize kurulduğu günden buyana ihanet edenlere, bir de aidat ödememiz açıkça bir zillet değil midir?

Kaynak: NATO ve FETO, et-tırnak gibidir – Nurettin Veren